Ana Sayfa : Video Galeri : Doğumsal Brakial Pleksus Yaralanması Nedir?

Doğumsal Brakial Pleksus Yaralanması Nedir?

Brakial Pleksus deyince; boyundan kolumuza gelen üç ana sinir, boyundan çıktıktan sonra önce grup halinde seyreder, bu gruba brakial pleksus grubu diyoruz, daha sonra kola girdiğinde birbirinden ayrışarak üç ana kablo halinde aşağıya doğru ilerler. Yukarıda bu pleksus dediğimiz alandaki yaralanmaların sonucu belirli duyu ve motor fonksiyon bozuklukları ortaya çıkar. Doğumsal brakial pleksus dediğimiz zaman özellikle çok kilolu bebeklerde, zor doğumlarda, çocuğun doğum sırasında omzunun takılması sonucu kolunun çekilmesi, zorlanması durumlarında, böyle riskli ortamlardan sonra bu kola gelen ana sinir kökü zedelenir. Bu kopuk şeklinde olabilir, uzama-kopma şeklinde olabilir. Çeşitli klinik şekillerde sonuç veren şekilde yer alır. Biz bunlara brakial pleksus lezyonları diyoruz. Bu şiddetlerine göre hafif-orta-ağır olmak üzere ayrıldığı gibi, belirli anatomik alanlardaki hasara bağlı olarak çeşitli klinik tablolar şekilnde görülür. Bir bebek eğer doğduktan sonra elini veya kolunu oynatamıyorsa mutlaka brakial pleksus zedelenmesi ihtimali üzerinde durulmalı, bu konu araştırılmalıdır. Klinikte neler görüyoruz? Çeşitli gruplar var. Mesela Erb-Duchenne dediğimiz klinik tabloda, yine brakial pleksus zedelenmesine bağlı olarak el fonksiyonları normaldir, dirsek fonksiyonları normaldir ancak omuzdadır sorun. Burada c5-c6 dediğimiz belli kablolarda hasar vardır, sinir kablolarında. Çocuk, kolunu omzundan yukarıya kaldıramaz ve elini ensesine götüremez. Esas klinik ana bulgu bunlardır. Bizim en başarılı olduğumuz grubu bunlar oluşturuyor. İleri yaşlarda bunların tendon transferleriyle düzeltilmesi çok başarılı sonuçlar vermektedir. İkinci grup Klumpke dediğimiz yine bir grubu oluşturuyor. Burada ellerde fonksiyon problemleri vardır, hareketleri bozulmuştur. İlave olarak yine bu sinir yağlanması sırasında servikal sempatik zincir zedelenmişse aynı taraf gözünde de bazı bulgular ortaya çıkar, biz buna Horner sendromu diyoruz. Bu, tablonun daha da ağır olduğunu bize gösterir. İleride karışık tip dediğimiz durumlarda ise klinik olarak en ağır tablodur. Elde, kolda ve omuzda total fonksiyon kaybı vardır ve duyu kabı vardır. Bu daha çok ciddi bir klinik tabloyu oluşturmaktadır.
Konu Hakkında Diğer Videolar